KHK’lı Platformları Birliği: ‘ÖTEKİ ANNELER’in Anneler Gününü Kutluyoruz

Anneler günü dolayısıyla, KHK’lı Platformları Birliği ‘öteki anneleri’ de unutmayan bir mesaj yayımladı. KHK’lı Platformları Birliğinin anneler günü mesajı şöyle,

Bu topraklarda yaşamak, insan olmak çok zor. Hele kadın olmak daha da zor…

Bir gün Ermeni olduğun için dışlanırsın, kendinle birlikte çocuklarının acısını çekersin. Bir gün Kürt kimliğinle dışlanır, doğduğun topraklarda dilini bile konuşamazsın. Bir gün Alevi kimliğinle dışlanır, evladının “Adalet” diye bağıra bağıra direnerek ölüme doğru yolculuğuna şahit olursun, faili belli cinayetlerle katledilen çocuklarının kemiklerini bulabilmek, her hafta çocuğum Nerede diyebilmek için direnirsin “Cumartesi Annesi” olmak zorunda kalırsın. Bir gün siyasal kimliğinle, KHK’lı kimliğinle dışlanırsın.

KHK’lı muhtaç ailelere yardım ettiğin için hakkında soruşturma açılır, yurtdışı çıkış yasağı konulur ve 8 yaşında kanser oğlunun tedavisine geç kalınır. Minicik oğlunun ölümüne şahit olursun.

Hamileyken mahpus olduysan elleri kelepçeli, jandarmalar arasında doğuma gidersin. Kimi zaman da doğumhane kapısında ailenle birlikte polisler bekler, minicik bebeğinle seni tutuklamak için…

Tutsak bir anneysen eğer, çaresizlik nedir bir daha ögrenirsin. Cezaevinde beton duvarların, demir kapıların ardında, demir karyolada sana sığınan yavrun düşmesin diye uykusuz kalır, hastayken bir tas çorba yapamayıp karavanada çorba gelsin diye dua edersin. Demir parmaklıklar ardında hayali parklarda, atık eşyalarla yaptığın oyuncaklarla çocuğunu oynatır, gökyüzünün aslında ne kadar da uçsuz bucaksız olduğunu ve yıldızları anlatmaya çalışırsın çocuğuna… Bir ağacın yeşilini, bir çiçeğin kokusunu, bir kedinin tüylerinin sıcaklığını tarif etmeye çalışırsın. Ya da 6 yaşından büyük olduğu için yanında olamayan, sadece ayda bir açık görüşlerde sarılabildiğin çocuklarının kokusunu saklamaya çalışırsın unutmamak için…

Dışarda dava süreci devam eden, cezasının onanma ihtimaliyle bekleyen bir anne isen; her gününü “Bu çocuklarımla geçirdiğim belki de son özgür günüm” diye düşünerek yaşarsın.

Eşi tutuklu ve işi elinden alınmış bir kadın isen; dimdik durmaya, güçlü olmaya, çocuklarına ve içerideki eşine sahip çıkmaya, direnmeye var gücünle çabalar ve her şeye rağmen yaşamaya devam edersin.

Sadece siyasal sebeplerle cezaevine atılan, masum olduğunu bildiğin evladının dışarda yolunu gözleyen, görüş günlerini bekleyen bir anneysen eğer, her sofrada “Acaba evladım şimdi cezaevinde ne yiyor” diye düşünmekten mutlaka gözlerin dolar. Hele evladını 13,14 yaşında devlete emanet etmiş ama emanetine sahip çıkılmamış bir Harbiyeli annesiysen çocuğunun çalınan hayallerine ayrıca yanarsın…

Hüznün ve kederin annelerin gözyaşlarıyla yoğrulduğu bu topraklarda yeri geldiğinde cennet anaların ayağı altında diyenler yeri geldiğinde anaların cesetlerini sokak ortasında beklettiler. Annelik, ne kadar çocuğun varsa o kadar insan olarak düşünmektir. Anneler ancak çocukları mutlu ve huzurlu olursa anneler gününü kutlayabilir.

Milyonlarca anne; çocuğuna ekmek alamadığı, yavrusunu direnişlerde kaybettiği, sokak ortasında tek kurşunla ya da köprüde boğazı kesilerek öldürüldüğü, panzer altında ezildiği, Pozantıda Ensar’da tecavüze uğradığı, kaybedildiği için.. Okul masraflarını karşılayamadığından çocuğunu okula gönderemediği, çocuklarının sınav kaygısını onlar kadar yaşadığı, çocuklarının geleceğinden korktuğu için… Sadece bu ülkede çocuk büyütebildiği için bile “YILIN ANNESİ” dir.

Bu topraklarda anne olmak demek; acı, keder ve ızdırap demektir.

Her şeye rağmen güçlü olmaya çalışan, direnen ve insan kalma mücadelesi veren tüm annelerin, özellikle “ÖTEKİ ANNELER”in anneler gününü kutluyoruz. Annelerin anne olarak kalabildiği, çocuklarının ölmediği bir anneler günü dileğiyle…

Leave A Comment