Çatlayan Sağlamcılık yada Okuldaki Fasulyeler Ankara KHK Platformundan Aziz Akın Gülhan yazdı..
- admin
- 0 Comments
Çatlayan Sağlamcılık ya da Okuldaki Fasulyeler
Sağlamcı anlayışın şahsi bir tutum olmadığını, iliklerimize kadar işleyen politik bir durumu, bir düzeni yansıttığını görebilmeliyiz. Kentin, okulun, mekanının tasarımının; yöneticilerin, eğitim dünyasının her parçasının hatta “tipik” öğrencilerin velilerinin dahi tutumlarının sağlamcı, ayrımcı ve “normalci” olabildiğini bilerek hareket etmeliyiz. Tüm bunların öncesinde, özeleştiri de yaparak içimizdeki sağlamcıyla yüzleşmeyi; sözlerimiz, tavrımız ve davranışlarımızla sağlamcı olup olmadığımızı test etmeyi önemsemeliyiz.
“Okula devam edecek de ne olacak?” “Buralarda vakit geçirsin, oyalansın.”
Yukarıda söylenenler istisna değildir, sağlamcı anlayışının yansımasıdır ve maalesef hemen her yerde
duyulabilmektedir. Bir tür karantina hâli vardır eğitim sisteminde. Otistik öğrenciler, “uzak durulması gerekenler” olarak etiketlenebilmektedir.
Özellikle son zamanlarda, eğitimdeki nöro çeşitlilere iki zıt durum üzerinden bakma gibi bir alışkanlık olduğunu görüyoruz: Ya olağanüstü yeteneklere ve başarılara sahip olacaklar ya da maruz kaldıkları şiddetle “haber değeri” taşıyacaklar. Sağlamcı, faydacı, acımacı bakışın izlerini gördüğümüz söz konusu durumlara karşı sesimizi yükseltmenin zamanı gelmedi mi artık? Bizler; yardım, acıma, merhamet istemiyoruz. Temel haklarımızı talep ediyoruz, haklarımızı “var olduğumuz” için hak ediyoruz. Nöroçeşitli öğrenciler, makine veya robot değiller, onlara değer vermemiz için “yağmur adam” gibi dahi olmaları gerekmez, gerekmemeli.
Sağlamcı anlayışın şahsi bir tutum olmadığını, iliklerimize kadar işleyen politik bir durumu, bir düzeni yansıttığını görebilmeliyiz. Kentin, okulun, mekanının tasarımının; yöneticilerin, eğitim dünyasının her parçasının hatta “tipik” öğrencilerin velilerinin dahi tutumlarının sağlamcı, ayrımcı ve “normalci” olabildiğini bilerek hareket etmeliyiz. Tüm bunların öncesinde, özeleştiri de yaparak içimizdeki sağlamcıyla yüzleşmeyi; sözlerimiz, tavrımız ve davranışlarımızla sağlamcı olup olmadığımızı test etmeyi önemsemeliyiz.
Çünkü, okulda ve eğitim çevrelerinde fasulye sayılan çocuklar hâlâ “kayıt üstünde var” imiş gibi duruyor, biz ise buna kapsayıcı ve eşitlikçi eğitim diyemiyoruz.
Yazar Aziz Akın Gülhan
https://solfasol.tv/catlayan-saglamcilik-ya-da-okuldaki-fasulyeler/

